H.A.W.K Tom Clancy, UbiSoft ve simülasyon gerçeği
Tom Clancy, UbiSoft ve simülasyon gerçeğiUbisoft’un
resmi sitesinde simülasyon olarak kategorize edilmesi uygun görülen
H.A.W.X., aslında en kallavisinden bir aksiyon oyunu. Hem de içinde
bolca shoot ’em up öğesi barındıran cinsten. Son zamanlarda bu duruma
oldukça sık rastlıyoruz. Karmaşık, ayrıntılı, derin ve öğrenmesi bolca
vakit alan simülasyon ve benzeri türlerin yok edilmeye çalışıldığına
birinci elden tanıklık, sanıklık ve aynı anda kanıtlık eden H.A.W.X.,
bir kısım kullanıcı tarafından beğenilirken bir diğer kısım tarafından
lanetleniyor.
Tom
Clancy, yakın gelecekte gerçekleşen modern savaş, istihbarat, askeri
operasyonlar ve dijital casusluk konularını içeren romanlar yazan, tüm
dünyada neredeyse yazdığı her kitap ”En Çok Satanlar” listesine giren
Amerikalı bir bilimkurgu yazarıdır. Kitap olsun, oyun olsun veya
Hollywood filmi olsun, Clancy imzasını taşıyan her yapıtın,
sürükleyicilik konusunda garantili olduğu bir gerçek.Görevler
arasındaki brifinglerden olduğu kadar, çatışmanın ortasında kanat
adamlarınız (wingman) ve komutanlarınız ile yaptığınız telsiz
konuşmaları ile Clancy dünyasının bitmek bilmez heyecanına
kapılıveriyorsunuz. Kanat adamlarınız ile aranızda geçen konuşmalar da
çok eğlenceli. Bazen yerdeki düşman teşkilatını tek seferde etkisiz
hale getirip getiremeyeceğiniz üzerine 30 lirasına bahse giriyor, bazen
de savaşın gidişatı ile ilgili endişelerini dile getiriyorlar.
Uydu fotoğrafı kaplamalarıEvet,
ara başlıkta da belirttiğimiz gibi, yeryüzü kaplamaları uydudan alınan
görüntüler ile hazırlanmış. Gerçekçilik adına olumlu sayılabilecek bu
deneme, oyun dünyasına pozitif yönde bir katkı olsa da kaplamaların
kalitesi, 2009’da piyasaya çıkan bir Ubisoft oyununa hiç ama hiç
yakışmıyor. Grafikler zamanının oldukça gerisinde kalmış. Yer
şekilleri, binalar ve ağaçlar gibi ayrıntılar yer yer doyurucu olsa da
kaplamaların düşük kalitesi nedeniyle oyun görsel açıdan yüksek grafik
ayarlarında bile pek tatmin edici değil. Haritaların, özellikle şehir
ve askeri tesislerin ayrıntısı yeterli ve oldukça gerçekçi. Yer
birimlerinin modellemeleri ise vasatın üstüne çıkamıyor. Uçak
modellemeleri ve patlama efektleri uzaktan göze hoş gelse de
yaklaştıkça oldukça fazla miktarda kalite kaybına uğruyor. Patlayan
uçakların parçaları bir anda yok oluyor, parçalara ayırdığınız düşman
uçağının düşen gövde parçaları arasından hızla geçmek hayal olarak
kalıyor.
Oyunda kaliteli olan ve sizi havaya
sokan sesler, sadece telsiz konuşmaları ve biraz olsun müzikler. Telsiz
konuşmalarının çoğunu koşuşturma sırasında anlamıyorsunuz ki aslında
güzel olan da bu. Oyunda yine Clancy klasiği olan çok sesli ve tempolu
müzikler mevcut. Ses efektleriyse çok basit ve yetersiz. Görevlerin
çeşitliliği, ayrıntısı, tasarımlarındaki yaratıcılık, hikaye kurgusu
ile uyumu ve paralelliği oyunu oynamaya devam etmenizi sağlayan yegane
şey. Her ne kadar görevleri bitirebilmeniz için alternatif yollar
sunulmasa da görevlerin sunumu ve içeriği oyuncuyu bunaltmıyor.
Görevlerden birinde, yörüngeye savunma amaçlı yerleştirilecek bir
uyduyu taşıyan uzay mekiğini, fırlatılmaya saniyeler kala korumamız
gerekiyor. Bölüm öyle orijinal tasarlanmış ki gökyüzüne yükselen dev
uzay aracının çevresinden dolaşarak füzeleri avlamaya çalışmak ayrı bir
keyif haline geliyor. Harita / görev sayısıysa daha fazla olabilirmiş;
toplam oynanış süresi ise çok kısıtlı.
Clancy teorileriYakın
gelecekte kullanılacak taktik ve teorileri derinden etkileyecek
teknolojilerin fikir babası Tom Clancy, H.A.W.X.’ta da boş durmamış,
kontrollerde ve oynanışta bazı yeniliklere imza atmış. 15 adet tuş
kullanılan oyun kontrollerinde, en can alıcı iki konudan ilki uçuş
asistanımız. Bu sistem, oyunun türünü anında değiştiriyor. Açıkken tam
anlamıyla bir aksiyon haline gelen oyun, asistan kapalı konuma
getirildiğinde üç boyutlu bir shoot ’em up halini alıyor. Kontrollerin
ve kamera görüş açılarının birbirinden oldukça farklı olduğu bu iki
mod, belli durumlarda bazı avantajlar sağlıyor.
Bir
diğer önemli konuysa ERS sistemi. ERS’yi açtığınız zaman, bilgisayar
size mevcut durumda en uygun rotayı -havada sanal üçgenler çizerek-
belirliyor. Sizin de tek yapmanız gereken, bu üçgenlerin içinden
geçmek. Uçuş asistanı aktifken çalışabilen ERS, üçgenlerin içinde
kalmanız için uçağa minik manevralar yaptırıyor. ERS, bir uçağı
avlamanıza, size kilitlenmiş bir füzeden kurtulmanıza ve direkt olarak
atışa müsait olmayan yer hedeflerini vurabilmenize olanak sağlıyor.
Ancak ne var ki saydığım son durum dışında çok etkili olduğunu
söyleyemeyiz. Füzeleri silkelemek, oyunda ki en kolay işlerden biri; bu
nedenle ERS de sınıfta kalıyor.Oynanış, klavye ve mouse ile
standart bir deneyim yaşatırken gamepad ile daha keyifli bir hal
alıyor. Joystick ileyse asistanın kapalı olduğu modda biraz problem
yaşamanız olası. Oyun, piyasadaki yaygın tüm aparatları destekliyor.
Kontrollerdeki ve oynanıştaki bu çeşni, oyundan aldığınız keyfi bir o
kadar arttırırken oynanabilirlik adına birden fazla seçenek sunuyor.Bir
diğer shoot ’em up öğesiyse düşman sayısı. Ardı arkası kesilmeyen
düşman uçak formasyonları, belli bir hedefe saldıran motorize yer
birimleri, yer yer konuşlandırılmış flak (AA) ve füze rampaları (SAM)
sizi karşılıklı, sonu gelmez bir kovalamacanın içine sokuyor. Ne var ki
düşman birimlerinin çok büyük bir kısmını kendiniz imha etmek zorunda
kalıyorsunuz; ne kanat adamlarınızın, ne de dost birimlerin size pek
bir yardımı dokunmuyor.Piyasadaki gerekli - gereksiz neredeyse
tüm oyunlarda mevcut olan tecrübe sistemi ve karakter gelişimi, bu
oyunda da mevcut. Yüksek isabet oranı gibi birçok etmen, fazladan
tecrübe puanı kazanıp karakterinizi geliştirmenize katkıda bulunuyor.
Dereceniz arttıkça rütbeniz artarken, rütbe artışı ile başlangıçta
kilitli olan silah, mühimmat ve uçakları kullanıma açabiliyorsunuz.